| Eserin Adı | Fenerbahçe |
| Tekniği | Tuval Üstüne Yağlıboya / peyzaj |
| Boyutları | 80 X 60 cm |
| Yılı | 1978 |
Cevat Erkul (1897 – 1983)

Erkul hukukçu olur. Fakat ilk günden itibaren sanatla ilgilenmeye devam eder. Bu sırada Güzel Sanatlar Akademisi Hikmet Onat atölyesi çalışmalarına katılır ve sanat kültürünü geliştirmeye devam eder. 1946 da Güzel Sanatlar Birliğine üye olur. Kendisini daha çok sanata verebilmek için, Yargıtay üyeliğine kadar yükseldiği mesleğinden ayrılır ve tabiatın kollarına atılır. Sonrasında üye olduğu Güzel Sanatlar birliğinin karma sergilerine katıldı, bu birliğin sanat anlayışı yönünde yapıtlar verdi. Zamanının daha büyük bir bölümünü sanata ayırabilmek için, Yargıtay üyeliğine kadar yükseldiği mesleğinden ayrıldı.
İzlenimci palete bağlıdır. İstanbul görünümlerini, ışık etkileri içinde yansıttığı resimlerinde, Çallı kuşağının yaygınlaştırdığı anlayışa sonuna kadar bağlı kalmıştır.
Boğaziçi görünümleriyle tanınan Cevat Erkul, Hikmet Onat'ın üslup yaklaşımına duyduğu yakınlığı kendine özgü renk ve ışık değerleriyle besleyen ve geliştiren bir sanatçıdır. Tıpkı kendi gibi hukuk kökenli olan Haşan Vecih Bereketoğlu'nda da tanık olduğumuz üzere, kent ve deniz tutkusunu unutulmaz kompozisyonlarla resme yansıtmıştır. Özellikle gün batımına yakın saatlerde, nesne ve figürleri kuşatan ışığı çok iyi analiz eden Erkul'un peyzaj yaklaşımı, Boğaziçi görünümlerinde sıkça rastladığımız coşkulu ve renkli genel ifadenin biraz dışında kalır. Daha gerçekçi duyuşlara kucak açan bu tavır, oldukça duygusal bir karakterde kendini sunar. Öne çıkan ışık ve renk kaynaklı atmosfer, ilginç biçimde Doğulu bir tasavvurun da somutlaştığı tinsel bir uzama dönüşür.
