Ömer Uluç

Eserin AdıYaratık
TekniğiTuval Üstüne Akrilik
Boyutları150 X 120 cm
Yılı1998

Ömer Uluç (1927 – 2010)

1953 yılında Robert Kolej’i bitirdikten sonra 1953-1957 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri’nde önce mühendislik sonra resim eğitimi gördü. 1953 yılında Nuri İyem’in öncülüğünde kurulan “Tavan arası Ressamları” olarak adlandırılan grupta yer aldı. 1965’te bir yıl süreyle Londra ve Paris’te, 1972-1973’te ABD ve Meksika’da, 1973-1977 arası Nijerya’da bulundu. 1983’ten itibaren Paris’te yaşayan sanatçı yılın önemli bir bölümünü İstanbul’da geçirmekteydi. Başta Paris, Berlin ve İstanbul olmak üzere çok sayıda yurtdışı ve yurtiçinde sergi açtı. Birçok bienale katıldı. Kendini sadece tuval resmi ile sınırlandırmayan sanatçı değişik malzemeler kullanmak suretiyle birçok sanat yapıtı üreterek Türk sanatına farklı katkıda bulundu.

2005 yılında Baki’den alıntı ile “Heves Kuşu Durmaz Döner” adını verdiği ve kendi konuşma kayıtlarından seçtiği “Fragmanlar”la başlayan ve sayfalarını bir sergi mekanı olarak düşünerek tasarladığı kitabı, yeni bir yapıtı, yeni bir sergisi niteliğinde Yapı Kredi yayınlarından çıktı. İlk kişisel sergisini 1955 yılında Boston’da açan sanatçı,

Bu yapıtın bir pasajında:

1958’de, 27 yaşlarındayım. Nuri İyem, Ferruh Başağa, sevgili İlhan Koman ile Şadi Çalık ve ben Amerikan konsolosluğunda büyük, bir süre hatırlanacak bir sergi açıyoruz. Hepsi soyut sanat. Onların hepsi dostum ve hepsi benden en az 15-20 yaş büyük insanlar. Orada tek başıma ve garip bir şekilde bir ikinci kez küçük bir üne kavuşuyorum İstanbul’da, o çevrede. Fakat en ilginç işi kimin yaptığını söyleyeyim, Şadi Çalık, tek bir çubuğu bir kaidenin üzerine koyuyor ve bunun adını “minimumizm” koyuyor, yani o böyle izah ediyor. Minimum enerji, minimum form, minimum anlam vb. İstanbul bir zamanların Moskova’sı, Münih’i gibi avangard bir küçük merkez mi oluyor. demekteydi.

Son günlerini İstanbul’da geçiren ve “Parçalanmanın Kimyası” adını koyduğu son sergisinde karakalem otoportresinin yanına Lucretius’un: “Ölümün olduğu yerde ben yokum/Benim olduğum yerde ölüm yok” sözlerini not düşen Ömer Uluç, iki yıl boyunca ağır bir akciğer kanseri tedavisi görürken de üretimine hiç ara vermedi. Ardında yüzlerce sanat eseri bırakarak İstanbul’da 79 yaşında iken, 28 Ocak 2010 tarihinde öldü.

Diğer Eserleri