Son dönemlerden farklı olarak; MEF’ le dolu, coşkulu bir hafta geçirdim. Yirmi yıldan fazladır çalıştığım, araştırma safhasından, arsanın alındığı güne kadar, toprağa vurulan ilk kazmaya, inşaatından dersliklerine kadar tüm kuruluş aşamalarında bulunduğum bu kurumun, manevi değeri benim için tabi ki çok başkadır.
Bu hafta, Eğitim fakültesinde ki gençlerimizle, MEF’in kuruluş felsefesini, değerlerini Sevgili Babam’ın hayat hikayesi üzerinden paylaşma şansım oldu. MEF’liler, insanlara fayda sağlamak için sevgiyle, sabırla, vefa duygusuyla, durmadan üreterek yaşamış ve her şartta hayallerinin peşinden giderek topluma mal olmuş bir insanın başarı hikayesini dinlediler.
Zorluklarla dolu hayatında ki mücadelelerini “Değerli olan hiçbir şey kolay yoldan elde edilemez” diyerek bizlere anlatan, babam, İbrahim Arıkan’ı, İbrahim Arıkan yapan değerleri paylaşıyor olmak, benim için hem hüzünlü hem de mutluluk vericiydi.
Azmi, çalışkanlığı, her koşulda iyi kalmayı başarabilmesi, paylaşma arzusu, eğitim ve iş dünyasın da topluma katma değer sağlayacak birçok ilklere imza atmış girişimci kişiliğini, karakterini oluşturan duygu ve davranışlarını dinlemelerini istedim. Bir kurumun kuruluş felsefesi ancak kurucusunu yakından tanıyarak içselleştirilebilinir.
Babamla anılarımızı anlatırken, Olumsuz duyguların enerjisini, daha iyisini yapmak için kullanılabileceğini, başarısız olduğumda babamın verdiği tepki ve rekabet üzerine söylediklerini anlattım.
Ne mutlu bana ki, beni hazır kalıpların, şablonların içine sokmaya çalışmayan, bana herhangi zorlama bir rol dayatmak yerine, kendi karakterimi bulmama rehberlik yapan bir babam vardı, idolüm.
Birçok başarılı ve başarısız insanı tanımış, izlemiş biri olarak; Toplumda yer edinmek için bilgi ve zekanın yeterli olmadığını, insanları oldukları yerlere karakterinin getirdiğine olan inancımı paylaştım gençlerle.
Gördüm ki, başarılı insanların mücadelesi bitmiyor, başarısız olan insanların da! Hayata bu bilgiyle başlamanın, başarılı ve başarısız insanların hislerinin elbette ki aynı olamayacağının farkına vararak, pozitif tarafta kalınarak yükselinebileceğinin, ezmeden, yıkmadan yaratmak ve birlikte yükselmenin en iyi örneği Dr. İbrahim Arıkan’ı yakından tanımanın önemli olduğunu düşünüyorum.
Bu yüzden de geleceğin öğretmenleri olarak, öğrencilerin bilgi ve beceri kazanmalarını sağlamak kadar, Duygusal Zeka ( soft skill’s ) gelişiminin önemli olduğu, her insanın tanımlanmış bir amacı ve değerler sisteminin olması gerekliliğine vurgu yaptım.
ROBOT FOBİSİ’ nin yersiz olduğunu düşünenlerden biri olarak; AI ve EQ konusunu birlikte paylaştım.
Bir insan hayatının, içinde bulunduğu sosyolojik yapıyla nasıl farklılaşacağının da örneğidir, Dr. İbrahim Arıkan’ın hayatı. BİR ÖĞRETMENİN, BİR İNSAN VE BİR TOPLUM ÜZERİNDE NASIL BÜYÜK BİR DEĞİŞİKLİK YAPABİLECEĞİNİ BİRİNCİ AĞIZDAN, DR. İBRAHİM ARIKAN’IN KENDİSİNDEN DİNLEDİK.
Babam, Dr. İbrahim Arıkan’ı ne kadar anlatsam eksik kalacaktır.
Gelecek her zaman geçmişten yakılan bir ışığın parıltısıyla kurulur, MEF ‘te bunlardan biridir. MEF’lerin amaç ve değerler sistemini ortadan kaldırdığınız da geriye binalar ve sıralar kalacaktır. Sıradan bir iş yaparken buluruz kendimizi. MEF’i MEF yapan da Dr. İbrahim Arıkan’ın misyon, vizyon ve değerlerini benimsemiş yaşatıyor olmasıdır. Eminim ki, tüm MEF’liler bu sorumluluğu derinden hissetmektedirler.
Bana bu fırsatı veren davetleri için Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Muhammed Şahin ve Dekanımız Prof. Dr. Mustafa Özcan’a ve sunumu ilgiyle dinleyen birinci, üçüncü sınıf öğrencilerimize çok teşekkür ederim.
Her şey gönlünüzce olsun.
Ebru Arıkan